
L E G A L
YAYINLAR
1989 Tarihli Kurtarma Sözleşmesine Göre Kurtarmadan Sorumluluk
Denizcilikte meydana gelen gelişmeler kurtarma hizmetinin şartlarının değişmesine yol açmış ve devletler kuralların birleşmesi için pek çok uluslararası çalışma yapmışlardır. Uluslararası deniz hukuku çalışmaları risklerin artması ve çevrenin korunması ihtiyacına 1989 tarihli Kurtarma Hakkında Uluslararası Konvansiyon ile cevap vermiştir. Türk Ticaret Kanunu kaleme alınırken esas olarak faydalanılan sözleşme hem uluslararası hukuk hem de iç hukukta temel olarak alınacaktır. Buradan yola çıkarak çalışmamızda 1989 Tarihli Kurtarma Sözleşmesine göre kurtarmadan sorumluluğun doktrindeki görüşlere de değinilerek açıklanması hedeflenmiştir.
Anahtar kelimeler: 1989, londra, deniz, kurtarma, sözleşme, konvansiyon
Taşıyanın Sorumluluktan Kurtulma Halleri
Sanayi devrimiyle birlikte ticari faaliyetlerin hızla artması deniz yolu ile yük taşımacılığını da etkilemiştir. Taşınan yük miktarındaki ve değerindeki artış deniz taşımacılığını daha riskli hale getirmiştir. Artan riske rağmen devam eden taşıyanın basiretli davranma ödevi ile sefere çıkan gemiye yapabileceği sınırlı müdahale yüke gelen zararlardan sorumluluğunu tartışmalı hale getirmektedir. Her iki tarafın da kayıp yaşaması zarara kimin katlanacağı noktasında soru işaretleri oluşturmaktadır. Buradan yola çıkarak çalışmamızda taşıyanın sorumluluk halleri Türk Ticaret Kanunu ve uluslararası sözleşmeler incelenmek suretiyle açıklanmıştır.
Anahtar kelimeler: taşıyanın sorumluluğu, sorumluluktan kurtulma, ziya, hasar, Lahey Visby Kuralları, Hamburg Kuralları, Rotterdam Sözleşmesi.,
Sorumluluk Sigortalarında Doğrudan Dava Hakkı
Sorumluluk sigortalarında doğrudan dava hakkı, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu döneminde Yargıtay içtihatlarıyla tanınmaya çalışılırken 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunuyla birlikte kanunlaşmıştır. Zarar gören üçüncü kişinin zarar verinin sorumluluk sigortacısına karşı doğrudan talep hakkını düzenleyen TTK’nın 1478. Maddesinin sorumluluk sigortalarına ilişkin genel hükümler arasında yer alması sebebiyle bu talep hem zorumlu hem de isteğe bağlı sorumluluk sigortalarında geçerli bir hak haline gelmiştir. Buradan yola çıkarak çalışmamızda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda zarar görenin doğrudan dava hakkı kanun ve ilgili sair mevzuat ile Yargıtay kararları incelenmek suretiyle hazırlanarak konunun daha iyi anlaşılması hedeflenmiştir.
Anahtar kelimeler: doğrudan dava hakkı, talep, zarar gören, sorumluluk sigortası.